Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ‘manevi işgal’ vurgusu: Millet olarak iki asırdır çok ince düşünülmüş bir kuşatmayla karşı karşıyayız

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Grand Cevahir Kongre Merkezi’nde düzenlenen Mevlid-i Nebi Haftası Açılış Programı’nda konuştu.

Konuşmasında Hz. Peygamber Efendimiz’in Kur’an-ı yaşadığını, O’nu hayatının her anına ete kemiğe büründürdüğünü ifade eden Erdoğan, “Dünya hayatında kendimize örnek aldığımız, izinden gittiğimiz tek insan Resulullah Efendimizdir. O, insanların en hayırlısı, en takvalısı, en şefkatlisi ve merhametlisiydi. Peygamber Efendimiz, kendi şahsiyetini Kur’an ile inşa ederken aynı zamanda ümmetinin de şahsiyetini şekillendirmiştir.” dedi.

Millet olarak iki asırdır çok yönlü, çok ince düşünülmüş bir kuşatmayla karşı karşıya olunduğunu da ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, söz konusu yıkım projesinin kimi zaman minarelerden “Allahuekber” nidalarının susturularak yapıldığını; kimi zaman medya, kimi zaman da kimi zaman da kaleminden nefret akan sözde aydınların kullanıldığını aktararak, “Eskisi kadar olmasa da hala birilerinin bu manevi işgal projesine taşeronluk yaptığını görmekteyiz. Aralarında FETÖ’cü ve bölücülerin de olduğu malum mahfiller bunu son derece planlı ve sinsice yapıyor. Biz bunlardan ülkeye kötülük dışında, nifak ve husumet dışında zaten bir şey beklemiyoruz.” ifadelerini kullandı.

Bu güzel gecenin başta Gazze’deki mazlumlar olmak üzere tüm mazlumların kurtuluşuna vesile olmasını diliyorum.

Hz. Peygamber Efendimiz bizler için en güzel örnektir.

Peygamberimiz vahye aracılık etmekle kalmamış, Kur’an-ı yaşamış, O’nu hayatının her anına ete kemiğe büründürmüştür.

Dünya hayatında kendimize örnek aldığımız, izinden gittiğimiz tek insan Resulullah Efendimizdir.

O, insanların en hayırlısı, en takvalısı, en şefkatlisi ve merhametlisiydi.

Bununla birlikte Efendimiz cihat meydanlarının muzaffer komutanıydı.

Peygamber Efendimiz, kendi şahsiyetini Kur’an ile inşa ederken aynı zamanda ümmetinin de şahsiyetini şekillendirmiştir.

Güçlü şahsiyetler sağlam bir toplumun teminatıdır.

Ama tek tek kişiler bozulursa aile bozulur; aile yozlaşırsa toplum çürür; toplum çürürse devlet çürür, millet çürür bütün insanlık zeval görür.

Millet olarak iki asırdır çok yönlü, çok ince düşünülmüş bir kuşatmayla karşı karşıyayız.

Milletimizin kadim medeniyetle bağını zayıflatmak isteyenler yıllardır aynı noktaya hançer vuruyor.

Minarelerimizden “Allahuekber” nidalarını susturarak yaptılar.

Bir dönem insanlara yobaz, takunyalı, başörtülü diye tahkir ederek kendi öz yurdunda paryalaştırarak yaptılar.

Bir dönem başörtülü kızları üniversite kapılarında ağlatarak yaptılar.

Bu yıkım projesinde kimi zaten medya kullanıldı. Kimi zaman sinema, tiyatro kullanıldı.

Kimi zaman kaleminden nefret akan sözde aydınlar kullanıldı.

Kimi zaman ihanet şebekeleri kullanıldı.

Maalesef kimi zaman da siyaset kurumu, siyasetçiler kullanıldı.

Eskisi kadar olmasa da hala birilerinin bu manevi işgal projesine taşeronluk yaptığını görmekteyiz.

Aralarında FETÖ’cü ve bölücülerin de olduğu malum mahfiller bunu son derece planlı ve sinsice yapıyor. Biz bunlardan ülkeye kötülük dışında, nifak ve husumet dışında zaten bir şey beklemiyoruz.

Kimileri 8 yaşında hayattan koparılmış bir çocuğun cenazesi üzerinden siyaset yapacak kadar insanlıktan çıkabiliyor.

Bu iki yüzlülüktür.

İnsan fıtratından kopartan LGBT vari sapkınlıklar daha önce olmadığı kadar teşvik ediliyor.

Siz hocalarımızdan daha fazla çaba ve gayret bekliyoruz.

Sizler tavrınızla, sözünüz ve davranışlarınızla örnek olursanız gençlerimiz ve milletimizle aranızı hiçbir kirli kampanya bozamaz.

İman kalesinin muhafızları sizlersiniz.

Ayrıntılar Geliyor…