Ağırlaşan bu tehlikenin farkında mısınız?
Memleket meselelerini idrak etmeye 90’ların başında başladım. O günler, bugünden farklıydı. Sosyal medya yoktu. Her gün önümüze şiddet içerikli videolar düşmüyordu. Bir yönüyle sansasyonel gelişmeler karşısında henüz “hissizleşmemiştik.” 90’lar memleket ve bölge için zor yıllardı. Birinci Körfez Savaşı, Bosna soykırımı, Ermenistan’ın Karabağ’a saldırısı, Rusya’nın Çeçenlere zulmü (Dudayev’e rahmet olsun) can sıkıcı gelişmelerdi. İçeride de terör örgütü PKK’nın her geçen gün artan saldırılarıyla

Doğal damgasıyla paketlenen ürünlerin ne kadar doğal olduğu da önemli bir soru işareti. Yürüyen tavuklara adım sayar takmadığımız için günde kaç adım attıklarını bilmiyoruz. İnsan yediğine benzermiş… Artık biz de hareket etmiyoruz. Birinci kata asansörle, mahalledeki markete arabayla gidiyoruz.
Hareketsizliğe, sağlıksız beslenmeye (fast food, paketli ürünler vs) savaş açmalıyız. Fıtri, iyi ve güzel olanı savunmalıyız. Sağlığımızı, özellikle çocuklarımızın sağlığını korumalıyız.
Bu vesileyle Kurban Bayramınızı en içten dileklerimle tebrik ederim.