Kaş yapayım derken…
Siyasi iletişimin temel kurallarından biridir; Bediüzzaman Said-i Nursi ’ye ait olduğu ifade edilen özlü sözden türediği bilinir: “Her söylediğin doğru olmalı, fakat her doğruyu her yerde söylemek doğru değildir.” Bu düsturu hatırlamamızın sebebi, AK Parti Genel Başkanvekili Mustafa Elitaş ’ın katıldığı bir yayında asgari ücrete ve emekli maaşlarına yapılacak zamlarla ilgili açıklamasıdır… Ne demişti Elitaş? “Diyelim ki; 22 bin 100 lira veya 30 bin lira maaş alan bir kişiye 10 bin lira ilave zam

“Her söylediğin doğru olmalı, fakat her doğruyu her yerde söylemek doğru değildir.”
“Diyelim ki; 22 bin 100 lira veya 30 bin lira maaş alan bir kişiye 10 bin lira ilave zam yaptığınızda; bunun 3 bin lirasını harcayayım, 7 bin lirasıyla tasarruf edeyim demez. 10 bin lira veya daha fazla olsa onların tamamını, 15 bin lira da yapılsa eskiden kalmış eksik gördüğü ihtiyaçlarını bir an önce gidermenin yoluna gideceğinden dolayı mal-fiyat dengesini alt üst ederek ve enflasyona baskı unsuru ve refah seviyesini ilk anda bir mutluluk yaşarız ama ondan sonraki gelecek süreçlerde mutsuzluk yaşanır…”
Devletin üst kademelerinde görev yapmış, siyaset erbabı Elitaş’ın söylediklerinde maddi bir hata var mı? Bizce yok… Doğru mu? Doğru…
Kazakistan ve Türkiye başta olmak üzere 6 ülkede ve 11 şehirde yatırımlarını sürdüren, dünya çapında 4 milyon metrekareden fazla alana yayılan 100’e yakın projeyi hayata geçiren RAMS Global, Maslak’taki “RAMS Beyond İstanbul”daki ETRO iş birliğini tanıtmak için bir davet düzenlemişti…
Burada ise her iki markanın birbirlerini yukarı çektiği çarpıcı örneklerden birinin söz konusu olduğunu söyleyebiliriz…
Ataman Oğuz, Ayşen Can, Bedri Baykam, Behruz Kuul, Ekrem Kahraman, Elmira Akarsu, Fevzi Karakoç, Gizem Aytaç, Gürbüz Doğan Ekşioğlu, Hakan Esmer, Handan Korkmaz, Kadir Akyol, Melis Babadağ, Mustafa Demirpençe, Remzi Karabulut, Sertap Yeğin, Seydi Murat Koç, Seyed Davoud, Şahin Paksoy ve Tamer Şahinoğlu’nun yer aldığı projede, sınırlı sayıda (160 adet) eser üretilmiş…
SARAR risk almış ama başarmış… Bilindiği üzere Anglosaksonların ifadesiyle: “No risk, no win!” (Risk yoksa, başarı da yok)
Bir örnekle anlatmaya çalışalım. Eposta kutumuza düşen bir basın bülteninin başlığı şu: “Teknosa’nın ‘Kadın için Teknoloji’ etkisi; 1 TL’lik yatırım 4,16 TL değerinde sosyal fayda yarattı”
Olmuş mu? Hem de nasıl!..
Bir cümle içinde iletişimini yaptığınız markanın adını, projenin, etkinliğin ne olduğunu ve tabii ‘ne oldu?’ sorusunun cevabı verilmeli, üstelik bu hedef kitlenin ilgisini çekecek biçimde yapılmalı, laf da fazla uzatılmamalı…
Teknosa’nın bülteninin başlığı tüm bu ilkelere hizmet ettiği için gayet başarılı…
Bu formül yalnızca metinler için değil, açık hava ilanlarından reklamlara kadar pek çok iletişim aksiyonunda geçerlidir…