REKLAM ALANI
REKLAM ALANI

Kıbrıs ve Suriye: Şilebin rotası değişiyor

Bugün size iki önemli konudan bahsedeceğim. Biri Kıbrıs… Diğeri Suriye… Henüz ortaya çıktı: Kıbrıs’ta gelişmeler -pozitif yönde- yeni bir kulvara giriyor . Öte yandan, Suriye istihbari provokasyonlarla rotadan çıkarılmaya çalışılıyor. Bu gelişmelerin hepsi güç mücadelesinin bir parçası, birbirini etkiliyor. Anlatmaya Kıbrıs’la başlayalım. Siz bu satırları okurken ben Teknofest’i yerinde izlemek için Kıbrıs’ta olacağım. Bir süredir Ada’daki gelişmelere dikkat çekmeye çalışıyorum. İsrail-Rum Kesimi-Yunanistan

  • 03 Mayıs 2025
  • 9 kez görüntülendi.
Kıbrıs ve Suriye: Şilebin rotası değişiyor
REKLAM ALANI
Bugün size iki önemli konudan bahsedeceğim. Biri Kıbrıs… Diğeri Suriye… Henüz ortaya çıktı:
Kıbrıs’ta gelişmeler -pozitif yönde- yeni bir kulvara giriyor

. Öte yandan, Suriye
istihbari provokasyonlarla rotadan çıkarılmaya

çalışılıyor. Bu gelişmelerin hepsi güç mücadelesinin bir parçası, birbirini etkiliyor. Anlatmaya Kıbrıs’la başlayalım.
Siz bu satırları okurken ben
YAZI ARASI REKLAM ALANI
Teknofest’i

yerinde izlemek için Kıbrıs’ta olacağım. Bir süredir Ada’daki gelişmelere dikkat çekmeye çalışıyorum. İsrail-Rum Kesimi-Yunanistan aksını, güneyde kurulan terör örgütünü, deniz mekansal planlama haritalarını (Bakınız,
Atina Tehlikeli Sularda Yüzüyor

, 22 Nisan). Ama… Türkiye karşıtı bu aksı rahatsız edecek, Kıbrıs konusunda önemli bir kırılma da yaşanıyor. İki gelişmeye dikkat çekelim:
Bir.
BM, Kıbrıs konusunda yeni bir pozisyon alıyor.

Daha önce
nihai çözüm için müzakerelerden yana olan

BM,
Genel Sekreter Guterres

’in şahsi temsilcisi Holguin’in raporu üzerine bu pozisyonu terk ediyor. İçeriği açıklanmayan raporun “
Taraflar arasında federasyon için ortak bir zemin kalmadı

” tespiti yaptığı, ekonomik yaptırımların Kıbrıs Türkünün hayatını olumsuz etkilediği gerçeğine işaret ettiği belirtiliyor. Bu yüzden Guterres’in, Kıbrıs’ta nihai çözüme odaklanmaktansa günlük yaşamı kolaylaştıracak adımlar üzerine yoğunlaşmak istediği ifade ediliyor. Bunun Türkçesi şudur:
Artık BM de Rumların federasyon talebinden uzaklaşmıştır

, iki devletli ada gerçeğine yaklaşmıştır.
FEDERASYON İLK KEZ KONUŞULMADI

İki. BM’nin yeni pozisyonunun yansıması 18 Mart’ta Cenevre’de, Guterres’in himayesinde yapılan
genişletilmiş Kıbrıs toplantısında

görüldü. Perde arkası yeni ortaya çıkıyor. Bu toplantıda, uzun yıllardır süren Kıbrıs görüşmelerinde bir ilk yaşanmış.
İlk kez bir toplantıda Rumların talebi olan federasyon başlığı açılmamış.

“İki halka yarar sağlayacak işbirliği alanlarının keşfine” odaklanılmış. Bu kapsamda güney-kuzey sınır kapıları, Adadaki mayınların temizlenmesi, çevre konularında işbirliği, ara bölgeye güneş paneli kurulması ve elektirik üretimi, mezarlıkların restorasyonu ve gençlik komitesi kurulması gibi başlıklar ele alınmış. Temmuz ayında bir toplantı daha yapılacak, atılan adımlar gözden geçirilecekmiş.
Özet… Cenevre toplantısıyla
Kıbrıs müzakereleri ilk kez yön değiştirdi

… Şöyle ilginç bir benzetme de yapılıyor: “Şilebin (yük gemisi) rotası 1, 2 derece değişti. Bu, uzun mesafede geminin bambaşka bir yöne gideceği anlamına geliyor.”
TÜRK DEVLETLERİ NE YAPACAK?

Kıbrıs,
Türk Devletleri Teşkilatı

üyesi bazı ülkelerin Rum Kesimi ile ilişkilerini güncellemesiyle de gündeme gelmişti. Bunun bir yol kazası olduğunu, Türk devletlerin “Ukrayna defteri kapanırsa Ruslar bize odaklanır” endişesiyle AB ile angajmana girdiğini, bunun yanlış hesap olduğunu yazmıştık (Bakınız;
O Forumun Konuşulmayan Saklı Gündemi

, 15 Nisan). Uzun süren bir sessizliğin ardından
Dışişleri Bakanı Fidan

, “Aile içi bir mesele” diyerek konuyu kapattı. Ancak elbette arkaplanda konuşmalar devam ediyor. Aksakallar KKTC’de buluşuyor. Bu ayın son haftasında
Macaristan’da da Türk Devletleri Teşkilatı zirvesi

yapılacak. Zirveden somut bir sonuç beklenmiyor. Ancak Ankara’da, Türk devletlerin önümüzdeki dönemde
KKTC ile ilişkilerine yeni bir boyut ekleyeceği

beklentisi hakim.
SURİYE PROVOKASYONA KARŞI KORUMASIZ

Şimdi gelelim Suriye’ye. Ülke kırılgan. Dalgalı bir denizde, ülke birliğini, egemenliğini, meşruiyeti hedefleyen bir rota oluşturdu. Bazı aktörler ise ülkenin rotasını değiştirmeye çalışıyor.

İki önemli gelişmeye dikkat çekmek gerekiyor. Bir. SDG (ABD, Fransa ve Barzani’nin desteğiyle) konferans düzenledi. Federasyon talep ediyor. Bu kararın arkaplanını, ABD’nin bu aktörleri bir araya getirmek için nasıl uğraştığını anlatmıştık (Baknız;
Kandil’den Sonra Suriye Ne Olacak?

29 Nisan).
Şimdi yeni şeyler öğreniyoruz: SDG sadece federasyon talebiyle gelmiyor. Birçok noktada
10 Mart’ta Şam’la yaptığı mutabakatın gereğini

de yerine getirmiyor. Sahayı bilenler diyor ki… Örgüt ne tam anlamıyla Halep’ten ne de Tişrin Barajı’ndan çekildi. Örgütün kontrol ettiği bölgelerde demografi oyunları da devam ediyor. Şam’da homurtuların yükseldiği söyleniyor. Federasyon talebi için “
10 Mart mutabakatını ortadan kaldıracak bir gelişme

” yorumları yapılıyor. Mutabakat ortadan kalkarsa hangi gelişmelerin yaşanacağını öngörüyorsunuz.
İSRAİL KAOSTAN VAZ GEÇMEDİ

Şam’ın dikkati son bir haftada kuzeyden güneye çevrildi.
İsrail Başbakanı Netanyahu, ABD Başkanı Trump

kendisine “Makul ol” dedikten sonra Suriye’de bir adım atmadı. En azından doğrudan Türkiye’yi ilgilendiren konularda. Ancak
Suriye’yi bölme ve kaosa götürme arayışından da vazgeçmiş değil

. Malum, İsrail, ülkenin güneyinde Dürzi’lerin yaşadığı bölgelerin silahsızlandırılmasını, Suriye ordusunun bu bölgeden uzak durmasını istiyor.
Şimdi,
kaynağı belirsiz bir ses kaydı

Suriye’de gerilimi artırdı. Dürzi bir din adamına ait olduğu ileri sürülen ses kaydında
Hz. Muhammed’e hakaret edildiği gerekçesiyle

gösteriler düzenlendi.
Kaynağı belirsiz kayıtlar genellikle istihbarat operasyonudur, tuzaktır

. Suriye halkı bu tuzağa düşmemeliydi. Nitekim
tuzağı hazırlayanlar sonrasını da planlıyor

. Şam’ın güneyinde yer alan Ceramane Mahallesi’ndeki silahlı Dürzi gruplar, Suriye hükümetine bağlı güvenlik güçlerini pusuya düşürdü, çatışmalar büyüdü.
İsrail, SİHA ve uçaklarla bölgeye giden Suriye askerine saldırdı.

Bu hassas bir konudur. Şam yönetiminin Dürzi topluluğu sisteme entegre etmesi Suriye’nin toprak bütünlüğü açısından çok önemli. Çünkü
federasyon talebiyle gelen SDG de Dürzilerin ne yapacağıyla yakından ilgileniyor

. Güneyde verilecek küçük bir taviz ülkenin parçalanmasına sebep olabilir.
REKLAM ALANI
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ