REKLAM ALANI
REKLAM ALANI

Müslüman Alimler Birliği Başkanı ‘cihat fetvasını’ Yeni Şafak’a anlattı: Ümmeti sorumluluklarını yerine getirmeye çağırıyoruz

Dünya Müslüman Âlimler Birliği’nin Başkanı Prof. Dr. Ali Muhyiddin el-Karadaği ile Gazze için yayımlanan cihat fetvası hakkında Yeni Şafak’a konuştu. Yapılan röportajda, fetvanın Yahudilere değil doğrudan İsrail işgaline karşı olduğu vurgulanırken, işgale karşı direnişin İslam’daki tüm mezheplerin oybirliğiyle “farz-ı ayn” kabul ettiği bir sorumluluk olduğunun altı çizildi. Ayrıca fetvanın sadece dini değil, hukuki ve insani zeminde de meşru bir çağrı olduğu ifade edildi. Devletlerin sessiz kaldığı noktada, bu sorumluluğun Müslüman bireylerin omuzlarına yüklendiği mesajı verildi.

  • 19 Nisan 2025
  • 13 kez görüntülendi.
Müslüman Alimler Birliği Başkanı ‘cihat fetvasını’ Yeni Şafak’a anlattı: Ümmeti sorumluluklarını yerine getirmeye çağırıyoruz
REKLAM ALANI

Dünya Müslüman Âlimler Birliği, Gazze’de yaşanan saldırılarla birlikte dikkat çeken bir cihat fetvası yayımladı. Fetvanın içeriğini, kapsamını ve zamanlamasını, Birliğin Genel Sekreteri Ali Karadaği ile konuştuk.

Müslüman ülkelerin Gazze için cihat çağrısına nasıl bir cevap vermesini bekliyorsunuz? İslam ülkelerinin somut adımları ne olmalı?

YAZI ARASI REKLAM ALANI

Ali Karadaği, fetvanın temel amacının Yahudilere değil doğrudan İsrail işgaline karşı verildiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:

“Öncelikle belirtmek gerekir ki bu fetva Yahudilere ya da başka bir gruba karşı değil; işgale karşı cihada yöneliktir. İşgale karşı direniş, hem İslam hukukunda hem de uluslararası hukukta meşru bir haktır. Dolayısıyla fetvamız hem tüm şeriatlarla hem de insan hakları hukukuyla uyumludur.”

Dünya Müslüman Âlimler Birliği’nin hiçbir siyasi otoriteye bağlı olmadığını vurgulayan Karadaği, bu fetvanın alimlerin ve ilim derneklerinin ortak istişaresiyle alındığını söyledi:

“Bizim ne bir ordumuz ne de bir siyasi gücümüz var. Sadece ilmi ve ahlaki sorumluluğumuzu yerine getiriyor, ümmeti dinî ve insani yükümlülüklerini hatırlatıyoruz.”

Devletler bu çağrıya kulak vermezse bu fetvanın dini hükmü değişir mi?

Karadaği, fıkıh mezhepleri arasındaki ittifaklara dikkat çekerek, cihadın ikiye ayrıldığını belirtti:

“Bütün İslam mezhepleri — Hanefî, Mâlikî, Şâfiî, Hanbelî, Zeydî, İbâdî, Zâhirî ve İmâmîyye — cihadı ikiye ayırır: ‘Cihad-ı Def’a’, yani savunma cihadı ve ‘Cihad-ı Taleb’, yani taarruz cihadı. Gazze gibi işgal altındaki topraklar söz konusu olduğunda, bu durum tüm mezheplerin ittifakıyla farz-ı ayn hükmüne girer. Bu sadece bizim değil, bütün fıkıh ulemasının ortak kanaatidir.”

Savunma cihadının bağlayıcılığına vurgu yapan Karadaği, saldırı olmayan durumda savaş açmanın ise ihtilaflı olduğunu dile getirerek şunları söyledi:

“Cihad-ı Taleb farz değildir. Esas olan barış ve adalettir. Kur’an’da bize saldırmayanlara karşı adil ve iyilikle muamele etmemiz emredilir. Fakat işgal, saldırı ve zulüm varsa, buna karşı durmak zorundayız.”

Müslüman halkların bu fetvaya verdiği tepkiden memnun musunuz?

Ali Karadaği, fetvanın yayınlanmasının ardından dünya genelinde büyük destek gördüğünü belirtti:

“Endonezya Ulema Meclisi başta olmak üzere, Pakistan’daki Şeyh Takî el-Osmanî, Malezya ve Bangladeş’ten pek çok ilim heyeti bu fetvayı destekledi. Bu fetva artık sadece Birliğe ait değil; tüm ümmetin, tüm mezheplerin ortak sesi haline geldi.”

Bu fetva neden şimdi yayımlandı? Neden on ay ya da on yıl önce değil?

Karadaği, bu konuda açık konuştu:

“Fetvayı geç değil, tam zamanında yayımladık. Aksa Tufanı Operasyonu sonrası yaşanan büyük yıkım ve siyasi liderlerin sessizliği üzerine, ümmetin sessiz kalmaması gerektiğine kanaat getirdik. Biz ümmetin son kırılma noktasında bu çağrıyı yaptık. Bu fetva, sadece bugünün değil, yıllardır biriken sorumluluğun tezahürüdür.”

REKLAM ALANI
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ