Orucun vücuda üç katkısı

Ramazan ayı yalnızca manevi bir arınma değil, aynı zamanda vücudun da kendini yenilemesi için önemli bir süreç. Bu ay ile birlikte oruç tutan pek çok insan, vücuttaki hücresel yenilenmeyle birlikte sağlığına sağlık katıyor. Oruç tutmanın vücudun arınmasına yardımcı olduğunu belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Hümeyra Mutlu, 10 saati bulan açlığın hücresel temizliği destekleyen otofalji mekanizmasını aktif hale getirdiğini söyledi. Bu süreçle birlikte hücrelerin kendini yenilediğini ifade eden Mutlu, “Düzenli oruç tutmak, insülin seviyelerini dengeleyerek kan şekeri kontrolüne katkı sağlıyor. Ayrıca gün boyu sindirim sistemine yüklenmemek, bağırsak sağlığını destekleyerek şişkinlik ve hazımsızlık gibi sorunları da azaltıyor” dedi.

Ramazan ayını hem bedenen hem de ruhen arınarak geçirmek için doğru beslenme düzenini oluşturmanın önemli olduğunu vurgulayan Mutlu, oruç tutarken sağlığı korumanın önemine dikkat çekti. İftar vakti oruç açarken mideye bir anda yüklenil-memesini tavsiye eden Mutlu, “İftara peynir, domates, zeytin gibi kahvaltılıklar veya çorba gibi hafif yemeklerle başlayıp, sağlıklı pişirme yöntemleriyle hazırlanmış et yemeği, sebze yemeği veya salatayla devam edebilirsiniz. Çorba içtikten sonra 5-10 dakika ara vermek, beyne doygunluk sinyalinin ulaşmasını sağlar ve aşırı yeme riskini azaltıyor. Beyaz ekmek, pirinç pilavı, kızarmış patates gibi kan şekerini hızla yükselten yiyecekler yerine bulgur pilavı, tam buğday ekmek veya kepekli makarna tercih edebilirsiniz” diye konuştu.

İftar vaktinde protein, sağlıklı yağlar ve kompleks karbonhidratlardan oluşan dengeli bir tabak oluşturmanın önemine vurgu yapan Mutlu, “Çiğ veya az pişmiş hayvan ürünlerini tüketmeyin. İyi pişmiş yiyeceklerin sindirim sistemi sağlığını korumaya yardımcı olur” şeklinde konuştu. Mutlu, kızartmalar, aşırı yağlı ve şekerli besinler mideyi yorarak sindirim problemlerine neden olabildiğini vurguladı. Yemekleri yavaş yiyerek iyice sindirmenin önemine dikkat çeken Mutlu, “Beyaz undan yapılmış kek, poğaça ve kurabiye gibi hamur işleri ile şekerli besinlerden kaçının. Havuç, brokoli, kabak, lahana, maydanoz gibi A ve C vitamini içeren sebzelerin yanı sıra portakal, mandalina ve elma tüketin. Bağırsak sağlığını da ihmal etmeyin” tavsiyesinde bulundu.

İftardan sahura kadar geçen sürede vücudun enerji ihtiyacını karşılamak için ara öğün eklenebileceğini dile getiren Mutlu, protein ve sağlıklı yağlardan zengin bir ara öğünün gece boyunca tok kalmaya yardımcı olacağını ifade etti. İftardan hemen sonra çay, kahve tüketilmemesini isteyen Mutlu, şu önerilerde bulundu: “İftardan sonra aralıklarla azar azar küçük porsiyonlar tüketin. Sık sık su için. Süt, ayran, sade soda, ıhlamur ve kuşburnu gibi bitki çayları tüketin. Tatlı olarak sütlü tatlılar (sütlaç, güllaç, muhallebi) veya meyve tatlılarını tercih edin. Yoğurt, meyve kuruyemişler ara öğün için en iyi seçeneklerdendir”