Özgür Özel’in boykot çağrısı akıllara 28 Şubat’ı getirdi: Siyonistler bile bu kadarına cesaret edemezdi!
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, eski İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanmasının ardından Saraçhane’de yaptığı konuşmalarda medyaya ve bazı kurumlara tehditler yağdırarak ‘boykot’ çağrısında bulundu. Partisinin kurumsal nefret kampanyasını hazırlayan Özel’in söylemleri 28 Şubat sürecinde hayata geçirilen uygulamaları akıllara getirdi. Peki, o dönem neler yaşanmıştı? YEŞİL SERMAYE ADI ALTINDA FİŞLENDİLER O dönem darbeciler “yeşil sermaye” adı altında milletin şirketlerine

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, eski İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanmasının ardından Saraçhane’de yaptığı konuşmalarda medyaya ve bazı kurumlara tehditler yağdırarak ‘boykot’ çağrısında bulundu. Partisinin kurumsal nefret kampanyasını hazırlayan Özel’in söylemleri 28 Şubat sürecinde hayata geçirilen uygulamaları akıllara getirdi. Peki, o dönem neler yaşanmıştı?
O dönem darbeciler “yeşil sermaye” adı altında milletin şirketlerine çökmeye çalışmış ve bu yolla ülke ekonomisine 390 milyar dolar zarar vermişti. Yeşil sermaye olarak kodlanıp yok edilmesi istenen sermaye dönemin Refah Partisi’ne oy verdiği ve desteklediği düşünülen işletme ve şirketlerdi. Darbeci medya aracılığıyla yerli ve millî şirketlerin listesi gazetelerde yayımlanmış ve halkın bu şirketleri boykot etmeleri istenmişti. Yeşil sermaye olarak nitelendirilen şirketlerin ürünlerinin orduevleri başta olmak üzere devletin birçok kurumuna girmesi yasaklanmıştı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik gerçekleştirilen yolsuzluk ve terör soruşturmasının ardından çok sayıda tutuklama oldu. Tutuklananlar arasında eski İBB Başkanı İmamoğlu’da bulunuyordu. İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel sokak çağrısında bulundu. Türkiye’nin huzurunu ve geleceğini hedef almak için pusuda bekleyenler bu çağrı sonrasında olaylar çıkarmaya başladı. Sokak çağrısıyla provokasyon yapmaktan çekinmeyen Özel, daha sonra ise medyayı tehdit ederek Türkiye ekonomisini hedefine koydu. Çok sayıda yerli marka için boykot çağrısında bulundu. Kahveden mobilyaya, petrol şirketlerinden kitapçılara kadar birçok şirketin konduğu liste, akıllara 28 Şubat dönemindeki uygulamaları getirdi.
Mayıs 2023 seçimlerinde Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı olan Kemal Kılıçdaroğlu bir helalleşme listesi hazırlayarak 28 Şubat’ta partisinin tutumundan dolayı özür dilemişti. Ancak söylemlerinde samimi olmayan CHP tıpkı o dönem zorbalığa çanak tuttuğu gibi benzer skandala yıllar sonra bir kez daha imza attı.
Özel’in sokakları terörize etme milli ve yerli markaları boykot çağrıları ile kime hizmet ediyor? “Siyonistler, Türkiye’nin ambargosuna karşılık vermek istese Özel kadar cesaretli olamazdı. Yolsuzluk operasyonlarına tek kelime etmeyen Özel, 28 Şubat’ta darbecilerin yaptığı gibi tek tek fişlediği milli markalara boykot çağrısı yaptı. Bu durum CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i Milli Güvenliğimizi tehdit eden bir kişi olarak değerlendirmemize neden oldu. ” Hem ülkenin iktidarına talip olup hem ekonomiyi baltalamaya çalışıp ülkeyle her türlü ilişkiyi kesme kararının anlamını ise hiçbir sözlük yazmaz herhalde. Ama mutlaka tarih yazacak. Bakıyoruz tüm çağrılara rağmen çarşı pazarda alışveriş durmadı. Ama aklıselimin durduğu kesin. Esnaf, fabrika, restoran batarsa işinden olanların arasında hiç mi CHP’li olmayacak? O üreticinin içinde hiç mi size oy veren yok? İşçi ve işverenden bu kadar uzak mısınız? Tarladan pazara getirdiği ürünü almayacak kadar çiftçiye düşman mısınız? Kaos oluşturup yabancı yatırımcıyı buradan kaçırırsanız, fabrikalar kapanırsa işsizleri yerleştirebileceğiniz yeni fabrikalar mı kuracaksınız? Toplumu kutuplara ayırmak, cadı avcılığı yaklaşımıyla markalara siyaset bulaştırmak kime ne kazandırır? İktidarıyla, iktidara talip olan muhalefetiyle asıl amaç bu ülkeyi kalkındırmak, yüceltmek değil midir