REKLAM ALANI
REKLAM ALANI

Pax Trumpa

Artık elimizde bir Trump fotografı var. Ekonomik ve teopolitik olarak ikiye yarılmış zihninde ilki diğerini bastırıyor. Son Ortadoğu ziyâreti tam da bunu resmediyor. Trump bu operasyon ile Suud, BAE ve Katar’ın kasasında birikmiş olan fevkalade hacimdeki paraları resmen yağmaladı. Ama bu, basit bir hortumlamanın hâricine çıkıyor. Trump, en az birkaç kuş vurmuş görünüyor. Bunlara bir bakmak ve siyâseten hangi neticeleri olabileceğini değerlendirmek faydalı olabilir. Trump’ın çektiği bu paraların

  • 20 Mayıs 2025
  • 1 kez görüntülendi.
Pax Trumpa
REKLAM ALANI
Artık elimizde bir Trump fotografı var. Ekonomik ve teopolitik olarak ikiye yarılmış zihninde ilki diğerini bastırıyor. Son Ortadoğu ziyâreti tam da bunu resmediyor. Trump bu operasyon ile Suud, BAE ve Katar’ın kasasında birikmiş olan fevkalade hacimdeki paraları resmen yağmaladı. Ama bu, basit bir
hortumlamanın hâricine

çıkıyor. Trump, en az birkaç kuş vurmuş görünüyor. Bunlara bir bakmak ve siyâseten hangi neticeleri olabileceğini değerlendirmek faydalı olabilir.
Trump’ın çektiği bu paraların bir kısmını doğrudan ABD’de yatırımlara dönüştüreceği muhakkak. Ama daha büyük bir kısmıyla, yüksek kâr hadleri üzerinden yine Ortadoğu’ya yatırmak istediğini de anlıyoruz.
Trump Ortadoğu’yu bir yatırım cennetine çevirmek istiyor.

Bunu bâsit bir akıl yürütmeyle müteahhitlik meselelerine ircâ etmek hatâlı olacaktır. Evet Trump esasta bir müteahhit. Yıkılmış şehirler, yollar, limanlar, köprüler elbette onun ve onun gibilerin iştâhını kabartacaktır. Ama her şey bununla kalmıyor. Trump’ın heyetinde çok sayıda farklı işkollarından CEO’lar da vardı. Sâdece Musk’ın olması , yatırımların diğer bir boyutunu HI-TECH ile alâkalı olduğu kesinleşmiş görünüyor.
Diğer taraftan Suud ve Körfez Araplarının fevkalâde bir harcama yaparak
YAZI ARASI REKLAM ALANI
ABD’nin silâh baronlarını da tatmin ettiği

muhakkak. Bu, Trump’ı destekleyen teknoloji ve enerji oligarklarına nispetle daha geride kaldığı anlaşılan askerî yatırım sâhiplerini de rahatlatacak ve belki de onların da Demokratları bırakıp Trump’a daha kuvvetli bir şekilde arka çıkabileceklerini düşündürüyor.
Trump’ın Körfez çıkarmasının doğrudan
Çin ve Rusya’nın Ortadoğu’daki açılımlarını baltalayacağı

çok açık. Çin bugüne kadar Ortadoğu açılımını ekonomik bir düzlemde gerçekleştirmişti.Çin bunu, Biden ve Demokratların Arap sermâyesinin yoğunlaşmış olduğu coğrafyalara karşı estirmiş olduğu soğuk rüzgârları fırsat bilerek yapmıştı. ABD’nin ağırlığını koymasının arkasından Çin’in, başta Suudî Arabistan olmak üzere diğer Körfez devletleriyle geliştirdiği kırılgan ilişkileri artık bundan sonra devâm ettirebileceği hayli zor görülüyor. Rusya ise daha çok askerî bir zeminde Ortadoğu’ya girmişti. Sûriye’deki varlığı tam da buna işâret ediyordu. (Buna Libyâyı ilâve edebiliriz). Ama İran’ın bu coğrafyadan süpürülmesi operasyonundan o da nasibini aldı. Ama bundan daha mühim olan husus petrol fiyatlarıyla alâkalı. Rusya ,Ukrayna savaşı devâm ederken Suudlarla anlaşarak
petrol fiyatlarını yüksek bir seviyede tutuyor

; üretimini Asya üzerinden kanallar açarak bunu küresel olarak pazarlayabiliyordu. Savaşın mâlî yükünü omuzlaması da bu sâyede mümkün olabiliyordu. Ama artık ABD’nin dümen suyuna girmiş olan Suudlar ve Körfez Arapları ,tam da onun arzuladığı üzere petrol fiyatlarını düşürmeye başladı. Şimdi, bu işten Ruslar kadar Arapların da zarar edeceği düşünebilir. Ama işin uzmanlarının vurguladığı üzere petrol çıkarma mâliyetlerinin Ortadoğu’da, Rusya’dakilere nispetle çok düşük olduğunu biliyoruz. Hâsılı, düşük petrol fiyatları siyâsetinden, Ruslar derinliğine zarar görürken Araplar, devede kulak misâli çok az kaybediyor.
ABD nasıl oldu da bu süreci tereyağından kıl çeker gibi hâlletti? Bu sorunun cevâbı son derecede basit görünüyor. Trump düpedüz şantajla halletti bunu. İk olarak İran’a İsrâil ile berâber ağır bir şekilde saldıracak havasını estirdi. İran bunun üzerine elindeki en kritik kartı açtı.Eğer böyle olursa Körfez’deki Arapların ve Suudların petrol tesislerini havaya uçuracağını beyan etti. Körfez Arapları ve Suudlar bu teşebbüsü durdurmak için yalvar yakar ABD’nin kapısına geldiler. Onları bu zayıf durumunda yakalayan Trump, ağır bombardıman uçaklarını bölgeden çekti ve İran ile müzâkereleri başlatarak Arapları gevşetip yumuşattı. Sonrası çok kolay oldu. Her istediğini onlara kabûl ettirdi. Bundan sonra Arap dünyâsında, hâlâ muhataralı olan Irak’ın dışında her yerde herşey ABD’nin arzu ettiği şekilde cereyan edecek.( Bunun Sûriye’yi de doğrudan içine aldığını asla gözden ırak etmemek gerekiyor). Artık, ne kadar güvenilir ve devâm eder kestirmek çok zorda olsa bir
Pax Trumpa

’dan bahsedebiliriz.
Pax Trumpa’nın İsrâil’in güvenliğinin asgarileriyle uyumlu olduğunu söyleyebiliriz. Ama asgarileriyle, azâmîleriyle değil. Trump bölgenin kendi standartları üzerinden sulh olmasını arzu ediyor. Bu standartlar ne kadar ve kimler için ne kadar kabûl edilebilir, göreceğiz. İsrâil’de bugün, nerede duracağı belli olmayan
kan içici bir maksimalizm

hâkim.Netanyahu bunun öznesi. Trump’ın Netanyahu’ya kabaca söylediği, “İsrâil’i tehdit eden herşeyi bertaraf edeceğiz. Ama sen de otur oturduğun yerde. Sivrileşip, keskinleşip işlerimiz bozma” kabilinden ifâdeler. Netanyahu’nun bu imâ ve ihtarlara rıza göstereceğinden emin olamıyorum. Netanyahu’nun ve etrâfındaki kanlı çetenin buna Arap sultanlar kadar kolayca rıza göstereceğini zannetmiyorum. Zaten Netanyahu buna boyun eğerse bitmiş demektir. ABD tazyiki karşısında Arapların yapacağı bir şey yoktu. Ama sıkışan Netanyahu’nun var.
İsrâil’in ABD içinde de hem ekonomik hem de teopolitik olarak son derecede kuvvetli

olduğunu biliyoruz. Artık Netanyahu için Filistin’den sonra yeni ve gizli bir savaş gündemde. Bu savaş Trump’a karşı başlatacağını, belki de derinden başlatmış olduğu bir savaş. Ya Trump yâhut Netanyahu kazanacak. Ya Netanyahu ABD içinden bir tazyik yükleyip Trump’ı yâhut İsrâil içinde bir şeyleri karıştırarak Netanyahu’yu dize getirecek.

İnsan hakikaten şaşırıyor. Trump seçilirken herkes, kendimi de katmalıyım, söylemindeki yoğun evanjeliist ifâdelere bakıp Trump’ın bilâkayd-ü şart Netanyahu’nun arkasında duracağını zannetmişti. Bugün manzara ne kadar da farklı, değil mi?….

REKLAM ALANI
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ