PTT A.Ş.’de beş farklı statüde görev yapan personele çözüm üretilmelidir
PTT ülkenin gözbebeği kurumlarından birisidir. Bu yazımızda Kurumun Anonim Şirkete dönüştürülmesinin ardından kariyer hakkı elinden alınan 399 sayılı KHK’ya tabi personel ile iş güvencesinden mahrum bırakılan idari hizmet sözleşmeli personelinin durumları, özellikle kurumun verimliliğini ve personel memnuniyetini doğrudan etkileyen unsurları irdeleyerek Kurumda çalışan personelin taleplerini gündeme getirmeye çalışacağız. PTT’DE FARKLI STATÜDE PERSONEL ISTIHDAMI SORUN OLUŞTURUYOR Kamu kurumlarında

PTT ülkenin gözbebeği kurumlarından birisidir. Bu yazımızda Kurumun Anonim Şirkete dönüştürülmesinin ardından kariyer hakkı elinden alınan 399 sayılı KHK’ya tabi personel ile iş güvencesinden mahrum bırakılan idari hizmet sözleşmeli personelinin durumları, özellikle kurumun verimliliğini ve personel memnuniyetini doğrudan etkileyen unsurları irdeleyerek Kurumda çalışan personelin taleplerini gündeme getirmeye çalışacağız.
Kamu kurumlarında aynı işlerin farklı statüde görev yapan personel tarafından yapılmasının ortaya çıkardığı sorunları daha önceki yazılarımda gündeme getirmiştim. Aynı iş hem memur hem işçi hem de sözleşmeli personel tarafından yerine getiriliyorsa ister istemez kurumda iş barışı zedelenmektedir. Son zamanlarda kamu kurumlarının genelinde bu sorun bulunmaktadır.
İşte bu noktada PTT tam bir numune olarak karşımıza çıkmaktadır. PTT’de farklı statülerde istihdam edilen personelin yaşadığı sorunları Adil haber-Sen Genel Başkanı Kenan Arık ve Yardımcısı Murat Demir’le müzakere ettik. Onların tarafıma ilettiği sorunları hazırladıkları rapor özelinde analize tabi tutmaya çalışacağız.
Anayasa Mahkemesi kararı ile Kurum çalışanlarını ilgilendiren düzenleme iptal edilmiştir. AYM kararı sonrasında yapılacak düzenlemede personelin durumu ile ilgili birçok sorunun çözümü için gayret edilmektedir. Ne kadar başarılı olunacağı belli olunmasa da ciddi bir gayret gösterilmektedir.
Sendika yetkilileriyle yeni düzenlemelerde hem personelin haklarının korunması hem de Kurumun sürdürülebilirliğinin sağlanması adına yalnızca mevcut hukuki boşlukların giderilmesi değil aynı zamanda kuruma aidiyet duygusunun güçlendirilmesi, verimliliğinin arttırılması ve uzun vadede mali sürdürülebilirliğinin korunması için neler yapılması gerektiğini konuştuk.
PTT, 23.05.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6475 sayılı Posta Hizmetleri Kanunu ile yeniden yapılandırılarak anonim şirkete dönüştürülmüştür. Bu dönüşüm, sadece kurumun yapısal değişikliği ile sınırlı kalmamış, personel rejimi de köklü bir şekilde değişmiştir. Daha önce bünyesinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi memurlar, 399 sayılı KHK’ya tabi sözleşmeli personel, işçi ve firma personeli olmak üzere dört farklı statüde personel istihdam eden PTT, yeni yapılanma ile birlikte personel statüsü sayısını beşe çıkarmış ve yeni bir statü olarak idari hizmet sözleşmeli personel statüsünü getirmiştir.
Bize göre bu kadar fazla personel statüsü ile personel istihdamı sağlıklı değildir ve statünün yeni düzenleme ile sadeleştirilmesi gerekmektedir.
Yeni yapılanma ile birlikte, 6475 sayılı Posta Hizmetleri Kanunu’nun 27 nci maddesi, yeni statüde istihdam edilecek personelin hukuki statüsünü “657 sayılı Kanun ve diğer kanunların sözleşmeli personel hakkındaki hükümlerine tabi olmaksızın idari hizmet sözleşmesi ile istihdam edilir” şeklinde belirlemişti. Bu statüde istihdam edilecek personel, Kamu Personel Seçme Sınavı’na katılanlar arasından seçilecek ve işe alma, unvan, sayı, atama, görevlendirme, eğitim, terfi, görevde yükselme, disiplin, izin, görevden alma, sözleşmenin yenilenip yenilenmemesi veya sona erdirilmesine ilişkin hususlar ise Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe konulan yönetmelik ile belirlenecekti. Ancak sözleşmeli personelin aylık ücret, ikramiye ve diğer mali ve sosyal hakları ile sözleşme esasları Yönetim Kurulu tarafından belirlenecek ve bu ödemelerin aylık ortalaması, Yüksek Planlama Kurulu tarafından PTT için tespit edilen üst sınırı aşmayacaktı.
Yaşanan gelişmeler sonrasında 6475 sayılı Posta Hizmetleri Kanunu’nun 27 nci maddesinin yürürlükten kaldırılmasının ardından, 15 Temmuz 2018 tarihinde yayımlanan 4 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile PTT yeniden yapılandırılmıştır. Bu düzenlemeyle, idari hizmet sözleşmeli personelin istihdamına 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin ek 27. maddesi çerçevesinde devam edilmesine karar verilmiştir. Bugün itibarıyla, bu statüdeki personel, 375 sayılı KHK’nın ek 27. maddesi uyarınca istihdam edilmektedir. Ancak yapılan düzenleme Anayasa Mahkemesince iptal edilmiştir. İptal sonrasında yapılacak kanuni düzenleme ile konu yasal zemine kavuşturulacaktır.
399 sayılı KHK’nın II sayılı cetveline tabi olan sözleşmeli personelle yeni düzenleme ile getirilen İdari Hizmet Sözleşmeli personel arasında ciddi bir beklenti uçurumu oluşmuş, bu durum kurumdaki iş barışını bozmuş ve genel memnuniyetsizliğe yol açmıştır.
399 sayılı KHK’ya tabi personel, iş güvencesi ve mali haklar gibi önemli avantajlarla çalışırken, İdari Hizmet Sözleşmeli personel bu haklardan yoksun olarak, aynı işi yapmakta ve aynı ortamda bulunmalarına rağmen farklı statülerde değerlendirilmiştir. Bu durum, hem personel arasında eşitsizlik duygusunu pekiştirmiş hem de kurumsal hedeflere ulaşılmasını engelleyen bir duvar örmüştür.
Görüleceği üzere kamu kurumlarındaki yaygın sorun PTT’de katlanarak devam etmektedir. Beş değişik statüde personel istihdamı ister istemez birçok soruna sebep olmaktadır. Yapılacak kanuni düzenleme ile bu soruna çözüm üretileceğini düşünüyoruz.
Kamu kurumlarındaki iş barışı ister istemez kamu hizmetine yansımaktadır. Bazen iyi niyetlerle yapılan düzenlemeler istenen sonuca ulaşmayabilmektedir. Bir kurumdaki beş farklı personel istihdamı dahi başlı başına bir sorun kaynağıdır.
Anayasa Mahkemesi kararı sonrasında yapılması zaruri olan düzenlemeden PTT A.Ş. personelinin taleplerini şu şekilde sıralayabiliriz.
1- Yapılacak yasal düzenleme ile İdari Hizmet Sözleşmeli personel istihdamından tamamen vazgeçilmeli.
2- PTT A.Ş.’deki tüm personellerin 399 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tabi olarak istihdamının sağlanması.
3- Kanun koyucunun iradesinin bu yönde olmaması durumunda ise mevcut 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tabi personele bir defaya mahsus hak tanınarak isteyenlerin başka kurumlara nakillerinin sağlanması.
4- İdari Hizmet Sözleşmeli personelin ise iş güvencesinin olduğu, mali sosyal haklarının iyileştirildiği, performans sisteminin tamamen kaldırılarak eşit işe eşit ücretin ödendiği bir kanuni düzenleme yapılması.