Rektörlerden ortak bildiri: 150 üniversite Trump’a savaş açtı

ABD’de aralarında Harvard’ın da bulunduğu 150’den fazla üniversitenin rektörü Trump yönetiminin “kurumlarının işleyişine siyasi müdahalede bulunmasını” kınayan bildiriye imza attı ve Beyaz Saray’a karşı mücadeleye girişti. Trump yönetiminin üniversitelere yönelik artan baskıları, rektörleri harekete geçirdi. Harvard’ın duruşu, 150’den fazla üniversiteyi, siyasi baskılara” karşı harekete geçirdi. ABD’li vekiller usulsüz bir şekilde gözaltına alınan üniversite öğrencileri Rümeysa Öztürk ve Mahmud Halil’i ziyaret ederek yaşanan hukuksuzluğa karşı tavır koydu.

Bugüne kadarki en ciddi başkaldırıya imza atan 150’den fazla rektör, Trump yönetiminin üniversitelere yönelik siyasi müdahalelerini artırmasına karşı olduklarını belirten bir bildiri yayınladı. Amerikan Kolej ve Üniversiteler Birliği’nin (AAC&U) dün yayınladığı bildirinin imzacıları arasında büyük eyalet okulları, küçük liberal sanat okulları ve Harvard, Princeton, Yale ve Brown gibi Ivy Lig üniversiteleri yer alıyor.

Üniversite liderleri mektupta “tek sesle” konuştuklarını belirterek hükümetle “yapıcı bir diyalog” çağrısı yaptı. Üniversite rektörleri imza attıkları bildiride “yapıcı reformlara açık olduklarını ve hükümet denetimine karşı olmadıklarını” belirtti. Ancak yazının devamında “Kampüslerimizde yaşayan, öğrenen ve çalışan kişilerin hayatlarına haksız müdahalelere karşı çıkmalıyız” dendi. Üniversitelerin imza attığı bu bildiri, Harvard Üniversitesi’ne sağlanan 2.2 milyar dolarlık federal desteğin durdurulmasından yaklaşık bir hafta sonra geldi. AAC&U Başkanı Lynn Pasquerella, “Bu bildirinin geniş destek görmesi, kurumsal özerkliği savunmak adına birlikte konuşma ve hareket etme iradesinin olduğunu gösteriyor” dedi.

Trump’ın üniversiteleri hedef alan politikalarına siyasi kanattan da tepkiler sürüyor. ABD Temsilciler Meclisi üyeleri Troy Carter, Jim McGovern, Ayanna Pressley ve Bennie Thompson’ın yanı sıra Demokrat Senatör Ed Markey, gözaltında bulunan Türk öğrenci Rümeysa Öztürk ve Filistinli aktivist Mahmud Halil’i ziyaret etti. Kongre üyeleri, ziyaretin ardından yaptıkları açıklamada, “Barışçıl Filistin yanlısı savunuculuktan sonra gözaltına alınan yasal daimi ikameti bulunan ve Columbia mezunu öğrenci Mahmoud Khalil ile

tanıştık. Ayrıca, bir köşe yazısının ortak yazarı olduktan sonra gözaltına alınan Tufts doktora öğrencisi Rümeysa Öztürk ve rutin bir ICE kontrolünden

sonra gözaltına alınan üç çocuk annesi sığınmacı Wendy Brito ile tanıştık” ifadelerini kullandı.

Mahmud Halil, göçmenlik yetkililerinin geçici tahliye talebini reddetmesi nedeniyle ilk çocuğunun doğumuna katılamamıştı. Halil’in eşi Nur Abdalla, tahliye talebinin reddedilmesinin “kasıtlı” olduğunu savunarak “ICE, Mahmud’un oğlumuzun doğumuna katılmasına izin vermedi” ifadelerini kullandı.

İsrail’in soykırımına karşı ayaklanan üniversite öğrencilerini baskıyla susturmaya çalışan Trump ise, Mar-a-Lago’daki malikanesinde, soykırım suçlusu İsrail Ulusla Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’i ağırladı. İstilacı Yahudi teröristlerin en büyük destekçisi olan Ben-Gvir onuruna akşam yemeği tertip eden Trump, işgalciye verdiği desteği bir kez daha kamuoyuna duyurdu. Ben Gvir, sosyal medya platformu X’te yaptığı paylaşımda, “Gazze’de nasıl hareket edilmesi gerektiği konusundaki net tutumuma destek verdiler. Yiyecek ve yardım depolarının bombalanması gerektiğini ifade ettiler” dedi.