SAFE iş birliğini derinleştirecek: Avrupa savunmasında Türkiye de rol alacak
Avrupa’nın savunma stratejilerine finansman sağlayacak mekanizması SAFE’in Türkiye ile ortaklığa uygun düzenlenmesi, Baykar-Leonardo iş birliği gibi yeni birlikteliklere açık kapı bıraktı. Yunanistan’ın lobi faaliyetlerine rağmen Avrupa Türkiye’yi yanında görmek isterken, uzmanlar, “Türkiyesiz Avrupa güvenliği çabaları dar görüşlülük” yorumunu yaptı.

ABD Başkanı Donald Trump’ın baskısıyla savunmada özerkleşme atılımları yapan Avrupa Birliği, aracı Avrupa Güvenlik Eylemi (SAFE) vasıtasıyla Türkiye ile iş birliklerini artıracak. Savunma ve güvenlik alanlarında NATO ve ABD’den bağımsız hareket edemeyen AB, Donald Trump yönetiminden yönelen baskıyla bu alanlarda özerklik elde etme mecburiyetiyle karşı karşıya kaldı. Son aylarda Avrupa’nın savunma sanayisini güçlendirmek için yoğunlaştırılan çabalar sonucunda AB Komisyonu 19 Mart’ta, 2030’a kadar askeri harcamalarını ve üretimini artırma, ortak savunma projelerine kaynak ayırma gibi unsurları içeren Beyaz Bülten (White Paper) adı verilen yeni bir strateji açıkladı. Söz konusu stratejide kıta ülkeleri dışındaki ülkelerin de katılım sağlayabilecek olması, Baykar-Leonardo örneğindeki gibi yeni birlikteliklere kapı araladı.
27 Mayıs’ta AB Konseyinde nitelikli çoğunlukla kabul edilen SAFE, önceki gün yürürlüğe girdi. AB Komisyonu, Beyaz Bülten’de bir araya getirdiği 2023 hedeflerini kolaylaştırmak için “SAFE” isimli 150 milyar avroluk bir finansman paketi hazırladı. SAFE paketinin 17. maddesinde yer alan, sadece üye ülkelerin değil, aday ülkelerin de programın parçası olabileceği unsuru, Türkiye’nin de katılımını Avrupa’nın gündeme getirdi.
Buna göre AB ülkeleri, Ukrayna, (Avrupa Ekonomik Bölgesi’ne dahil) Norveç, Lihtenştayn ile İzlanda, 150 milyar avroya kadar kredi kullanarak ortak tedariklere katılabilecek. Bu ülkeler aynı zamanda birbirlerinin endüstrilerinden de ortak satın alımlar yapabilecek. AB’ye aday ülkeler ve İngiltere gibi AB ile anlaşma imzalayan ülkeler de ortak tedariklere katılabilecek. Ancak imal edilecek bir savunma ürününün bileşenlerinin toplam değerinin yüzde 65’i “Avrupa içinden” (AB ülkeleri, Ukrayna, Norveç, Lihtenştayn ve İzlanda) gelmek zorunda olacak. Kalan yüzde 35’i ise Türkiye ve İngiltere’nin de aralarında olduğu kategoriden gelebilecek.
19 Mart’tan bu yana geçen 2 ayı aşkın süre içerisinde ise Yunanistan’ın Türkiye’nin paketin dışında bırakılması için yaptığı lobi faaliyetleri, Brüksel kulislerinde yankılandı. SAFE’in aday ülke olarak Türkiye’yi de içererek kabul edilmesinin Atina’da uyandırdığı öfke, Avrupa Parlamentosunun (AP) Güvenlik ve Savunma Komitesi üyesi Yunan milletvekili Nikolas Farantouris’in sosyal medya paylaşımlarına yansıdı. “Almanya Başbakanı Friedrich Merz’in talebi üzerine, oybirliği (veto hakkı) öngören anlaşmanın 218. maddesi SAFE Tüzüğü’nden kaldırıldı. Kasıtlı olarak kaldırıldı” ifadelerini kullanan Farantouris, AP’de bir mücadele başlatacağını, konuyu AB Adalet Divanına taşımayı düşündüğünü kaydetti. Almanya Başbakanı Merz görevi devralmasının ardından Brüksel’e ilk ziyaretinde, “Türkiye’nin son derece değerli bir ortak olduğunu, savunmada alanındaki bu ortaklığı genişletmek için elinden gelen her şeyi yapacağını” söylemişti.